İnsanlığın Aksak Yönü; Saygısızlık | Blog Yazıları #10

İnsanlığın Aksak Yönü; Saygısızlık | Blog Yazıları #10
İnsanlığın Aksak Yönü; Saygısızlık | Blog Yazıları #10

Merhaba Şile Ağva Köyleri okuyucuları. Günümüz insanlık anlayışının en aksak yönü olan ve benim de içimde sızı yaratan saygı eksikliğinden bahsetmek istiyorum. Hatta bazı insanlarda öyle boyutlara ulaşmış ki, onlarınki saygı eksikliği olmaktan çıkmış saygısızlık olmuş. İlk söylendiğinde kulağa pek bir yumuşak geliyor aslında. Ama bu saygısızlık denen şey hiç o kadar masum değil. İçinde boşa şişirilmiş ego, düşüncesizlik, bencillik, kibir gibi kötülükleri barındıran bir sepet aslında. En kötüsü de kibir. Kibirli insan bilir, bilmez konuşur, her bildiğini doğru kabul eder. Tüm bunları barındıran insan, haliyle saygısızlığı da kendinden soyutlanamaz. Dikkatli bakın, saygısız insan iyi insan değildir, kötü insandır.

Saygısızlığın en büyük hali siber zorbalık şeklinde ortaya çıkmaya başladı. Tabii çağımız teknoloji çağı. Yaptığımız pek çok şey sosyal medyadan uzak kalamıyor. Bu durumun çok fazla güzel yanı olmasıyla beraber çok da çirkin yanı var maalesef. Güzel bir post görüyorsunuz, biri kendi düşüncelerini paylaşmış mesela. Yorumlara bir iniyorsunuz, aman Allah’ım! Büyük bir kitle ateş püskürmüş, küfürler savurmuş, alay etmiş, aşağılamış… Sanki kendi hayatında ne olumsuzluk varsa orada, o insandan çıkarmak istemiş. Kırdım mı, üzdüm mü, güzel bir hareketine engel oldum mu hiç düşünmemiş. Ne ara bu kadar kötü olduk Allah aşkına? Bir de bu insanların şöyle bir günah çıkarma cümlesi var; eleştiri yaptım. Hayır efendim, saygısızlık yaptın! Kötüsün demek, küfür etmek, hakaretler savurmak eleştiri değildir. Eleştiri üzmez, düşündürür. Bu yapılanlar asla eleştiri değildir.

Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış, herkes saldıracak yer arıyor. Halbuki kısacık ömrümüzde kibri bir kenara bıraksak, herkesi saygıyla karşılasak, bir şey söylediğinde bize ters bile olsa, haklılık payı var mı diye durup düşünsek hayat daha güzel olmaz mıydı? Sinirlendikçe kendine zarar veren, kendini sürekli başkalarıyla kıyaslayan, türlü laf cambazlığı ile üste çıkmayı düşünebilen insan iyi olmayı düşünemez miydi? Düşünürdü elbet. Ancak bunu düşünmek iyi insan olmayı gerektirirdi. Kötü olmak, dilindeki zehri akıtıp içini rahatlatmak varken neden susup kendini daralsın ki ? Bir insan ne kadar yüksek konumda olursa olsun, ne kadar parası olursa olsun, çevresi ne kadar geniş olursa olsun, iyi insan olmaya yetecek kadar vicdanı yoksa, saygısızlığının farkına varamayacak kadar edepsizce basit insan olarak kalmaya mahkumdur. Bahanelerin arkasına sığınmadan, bir kötü söylemek yerine beş iyi söyleyerek insan olmanın hakkını vermeliyiz. Farkında olarak ya da olmayarak yaptığınız ne varsa şöyle bir düşünmenizi tavsiye ediyorum ve musmutlu günler diliyorum.

Bu içerik Bir Adet Aysima tarafından Şile Ağva Köyleri için hazırlanmıştır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski