İnsan Olmanın İki Aşaması Vardır | Blog Yazıları #11 |
İnsan olmanın iki aşaması vardır. İlki doğmuş olmaktır, bunun için zaten çaba harcamanıza gerek yok. İkinci aşaması ise değiştirilmesi mümkün olan karakter özelliklerinizi barındırır. Kişiliğiniz genlerinizden gelse de karakter özelliklerinizi değiştirebilirsiniz. Tabii öncelikle kendinizi tanımanız ve nasıl bir insan olmak istediğinizi bilmeniz gerekmektedir.
Değişmesi mümkün olmayan, genetik özellikleriniz şöyle dursun, biz değiştirebileceklerinizden bahsedelim. Her şeye keyfince kızmak, burun bükmek, mana bulmak, yargılamak, küçümsemek ne kolay değil mi? Bir de ben böyleyim deyip işin içinden sıyrılmak… Oldum olası bunu yapan insanları sevemiyorum. Hayat bir uyum dansıdır. Aslında bu dansı herkes öğrenebilir ancak herkes dans etmek istemez. Siz de öyle bir insan olup olmadığınızı düşünmelisiniz. Diğer canlılarla birlikte dans ettiğinizde ruhunuz sağlıklı kalacak ve asla paslanmayacaksınız. Yerinden kalkmayan tembel insanlardan olursanız, zamanla kendini ötelemiş, hasta, kibirli bir ruha sahip olacaksınız. Bunu kendinize yapacak mısınız gerçekten? İyiliğin müziğine kulak vermek varken, kulaklarınızı tıkamayın. Bu her gün, her öğün kızartma yemeğe benziyor. Bir süre sonra vücudunuz çöplük oluyor, şişman da olsanız zayıf da olsanız sağlıksız ve bitkin oluyorsunuz. Doyurulmaya ihtiyacı olan tek şey mideniz değildir, ruhunuzun da buna ihtiyacı vardır. Ruhunuz da ancak iyilikle doyabilir.
Bir kısmımızın şunu söylediğini duyar gibiyim; beni yaşadıklarım böyle yaptı. Haklısınız da. İçinde yaşadığınız toplum, diğer insanların size yaşattıkları, karşılaştığınız olaylar şekillenmeniz de büyük rol oynadı, oynayacak. Bu da uyum dansının bir parçasınız aslında. Ancak bahane haline getirip, her kötü davranışınızı buna yorduğunuzda sıkıntı başlıyor. Asıl olan insanlık, iyi insanlarla karşılaşıp, şans yanınızdayken iyi kalmanız değildir. Kötülerle, kötü olaylar yaşadıktan ve şansınızı kaybettikten sonra kendinizi bozmayıp iyi kalmaktır. Eğer böyle bir insansanız, tebrikler! Uyum dansında başarıyı yakalamışsınız demektir.
Her şekilde olumsuz ve kibirli olan, insanlığın sadece birinci aşamasını tamamlamış olanlara da sormak istiyorum: İnsanlığınızı nerede unuttunuz? Ailenizin her dediğinizi yaptığı, istediğinizi her seferinde elde ettiğiniz, şımarık dünyanızda mı? Ailenizden dayak yediğiniz arsız çocukluğunuzda mı? Körkütük aşık olduğunuz insanın sizi aldattığı, çıkmaza düştüğünüz hayal kırıklığı sokağında mı? Karlar yağan güvendiğiniz dağlarda mı? Elde ettiğinizi sandığınız, ite kaka geldiğiniz mevkideki kibir masasında mı? Hükmedebilecek gücü bulduğunuzda, ezdiğiniz insanların kırık kalplerinde mi? Sırf sizi sevdiği için alttan alan insanın, istemeden şişirdiği egonuzda mı? Cevabı önce kendi vicdanınıza vermelisiniz. Belki bunlardan hariç kötü durumlar da yaşadınız. Fakat bu kötü insan olmanıza sebep mi gerçekten? Vicdanınıza katlanmak yerine insanlığınızı unuttuğunuz yere dönüp bakmanızı tavsiye ediyorum. Belki hala kırdığınız kalpleri onarma ihtimaliniz vardır. Belki de bir özür dilemeyle kibrinizden kurtulabilirsiniz. İnsanlığınızı tekrar bulabilirsiniz. Yok istemiyorsanız yapacak hiçbir şey yok. Kötü olmayı, bozuk karakteri taşımayı kendiniz istediniz demektir. Dışarıdaki insanlara ne kadar iyi gözükürseniz gözükün, kendinize asla açıklayamayacağınız olaylar yaşamaya devam edeceksiniz. Mutlu gözükeceksiniz, mutlu olamayacaksınız. Başkalarını kandıracaksınız, kendinizi kandırdığınızı zannedeceksiniz. Peki hayat böyle geçer mi? Ezip geçtiğiniz insanlar bir yerlerde acı çekerken, siz gezdiğiniz yerlerde huzurla yemeğinizi yiyebilecek misiniz gerçekten? Olmak istediğiniz insan bu mu? Yapmayın! Korkup kaçmayın, yaptıklarınızla yüzleşin derim ben. Vicdan aynanıza bakın ve kendinize şunu sorun; insanlığını nerede unuttun? Cevap alacaksınız, çünkü insanlığınız kaybolmaz, hep bir yerlerde onu hatırlamanızı bekler. Ruhunuz ancak bu şekilde özgür kalacak, vicdanınız susacak ve gerçekten mutlu olmaya başlayacaksınız.
İnsanlığından hiçbir zaman vazgeçmeyen, kalplerde kırıklık olarak değil de, anı olarak kalmak için çabalayanları gönülden tebrik ediyorum. Sizler bu dünyanın solduramayacağı nadide çiçeklerden siniz. İnsanlığınızı unuttuysanız bulup çıkarmanız ve uyum dansına başlamanız dileğiyle…
Bu içerik Bir Adet Aysima tarafından Şile Ağva Köyleri için hazırlanmıştır.